İmamoğlu: Sorumluluğumuz büyüdü
Oturumu açmadan önce, toplam 315 kişiden oluşan İBB Meclis üyelerinin ellerini tek tek sıkan İmamoğlu, “31 Mart 2024 seçimlerinde halkımız, demokratik hakkını kullanmış ve İstanbul’u 5 yıl daha yönetmemiz yönünde bizlere vazife vermiştir. 5 yıl boyunca gösterdiğimiz gayret ve hizmetin halkımız nezdinde takdirle karşılanması ve teveccüh görmemiz bizi ziyadesiyle memnun etmiştir. Elbette bir o kadar da sorumluluğumuzu büyütmüştür” dedi.
İSTANBUL (İGFA) - İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) 9’ncu seçim dönemi ilk oturumu, 31 Mart 2024 yerel seçimlerinden üçüncü kez başarıyla çıkan Başkan Ekrem İmamoğlu tarafından açıldı. İmamoğlu, oturumu açmadan önce, toplam 315 kişiden oluşan İBB Meclis üyelerinin ellerini tek tek sıktı. Oturum, kurtuluş mücadelemizin başkomutanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk, silah arkadaşları ve tüm şehitlerimiz anısına saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. İBB Meclisi’nin en genç üyeleri CHP’li Berat Maksut Usta ile AK Partili Umut Arman Sonay’ı geçici Divan Katipliği için yanına davet eden İmamoğlu, açılış konuşmasında şu ifadeleri kullandı:
ŞEHİTLERİ ANDI
“İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne, bu kadim kente hizmet etmiş, belediye başkanından çalışanlarına kadar, kaybettiğimiz tüm değerlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. İçinde bulunduğumuz Şehitler Haftası vesilesi ile bu güzel vatanımız için canını feda etmiş tüm şehitlerimizin huzurunda saygıyla eğiliyorum. Gazilerimize şükranlarımı sunuyorum. Huzurunuzda, İBB’nin 9’ncu seçim dönemi, yani 2024-2029 yılları arasındaki yeni döneminin ilk oturumunu açıyorum. Belediyemize, şehrimize ve 16 milyon İstanbulluya hayırlı, uğurlu olsun.”
“YENİ 5 YILLA SORUMLULUĞUMUZ BÜYÜDÜ”
“31 Mart 2024 seçimlerinde halkımız, demokratik hakkını kullanmış ve İstanbul’u 5 yıl daha yönetmemiz yönünde bizlere vazife vermiştir. 5 yıl boyunca gösterdiğimiz gayret ve hizmetin halkımız nezdinde takdirle karşılanması ve teveccüh görmemiz bizi ziyadesiyle memnun etmiştir. Elbette bir o kadar da sorumluluğumuzu büyütmüştür. Bu takdirin verdiği sorumluluk bilinciyle, ikinci dönemimizde de İstanbul'un atılım ve yatırım dönemi daha da büyüyerek devam edecektir. İsrafı bitirmiş, halkçı belediyeciliği getirmiş olan yönetim anlayışımız Türkiye'de pek çok şehrimize de örnek olmuştur. Dayanışmacı ruhumuzu temsil eden Askıda Fatura uygulamamız ise, dünyada onlarca kent tarafından, ne mutlu ki, defalarca örnek almıştır. Yolumuza hem kalkınmacı hem de dayanışmayı gözeten bu anlayışla daha güçlü şekilde devam edeceğimiz yeni bir döneme, daha güçlü bir şekilde girmekten kıvanç duyuyorum.”
“MİLLETİMİZ, 31 MART SEÇİMLERİNDE ÇOK ÖNEMLİ, DEĞERLİ MESAJLAR VERDİ”
“Büyükşehir Belediye Meclisi’miz, İstanbulluların iradesinin en üst seviyede temsil edildiği yerdir. Bizler yeni dönem için o iradeye layık olmak, bu kadim ve eşsiz şehre hizmet etmek üzere görevlendirildik. Bugün bu salonda bulunan tüm meclis üyesi arkadaşlarıma önemle ve öncelikle hatırlatırım ki, unvan ve makamlarımız geçici, sorumluluğumuz ise her türlü şahsi ve siyasi hesabın üzerindedir. Allah hepimize, İstanbullulara mahcup olmamayı ve bu şehre hak ettiği hizmeti sunabilmeyi nasip etsin. Milletimiz, her seçimde olduğu gibi, 31 Mart seçimlerinde de çok önemli, değerli mesajlar verdi. Her birimiz, o mesajları iyi anlamak ve gereğini yapmakla yükümlüdür. Her şart altında ortak akıl, istişare ve uzlaşmak hareket eden, İstanbulluların menfaatlerini en üst seviyede önceleye, tam anlamıyla demokratik bir meclis tecrübesini, bu dönem hemşehrilerimize hep birlikte yaşatacağız. Bundan hiç kimse kuşku duymasın. İstanbul tarihinin ve tüm Türkiye'nin en şeffaf, en demokratik, en etkili, en verimli meclisi olma konusunda kararlıyız. Yetkimizi, sadece ve sadece 16 milyon İstanbullunun çıkarları için kullanacağız. Ülkemizin ve Cumhuriyetimizin değerlerine ve kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün gösterdiği ilkeler ve doğrultuya layık olacağız.”
“31 MART, İNSANLARI KUTUPLAŞTIRMAYAN, ORTAK AKLA DAYALI VE VİCDANLI BİR SİYASET TALEBİNİN NET İFADESİDİR”
“31 Mart seçim sonuçları; adaletli, dürüst, sorun çözme odaklı bir siyaset talebinin net ifadesidir. 31 Mart, insanları kutuplaştırmayan, ortak akla dayalı ve vicdanlı bir siyaset talebinin net ifadesidir. Bizim hizmet anlayışımızda hiçbir kesim, bir diğerinin düşmanı ve hasmı değildir, olamaz, olmamalıdır. Partizanlık, asla ama asla bizim yönetim anlayışımızda net olarak yoktur. Önümüzdeki 5 yıl boyunca, bunu ve bu anlayışı, bu mecliste çok daha güçlü şekilde gösterme konusunda adımlar atmaya devam edeceğiz. Ortak akılla, şehrimizin tüm sorunlarını tek tek çözecek, büyük ve kalıcı yatırımları hep birlikte yapacağız. Bu büyük ekonomik krizde, vatandaşımızın en üst seviyede yanında olmaya devam edeceğiz. Kent lokantaları, yurtlar, öğrenci bursları, anne kartlar, kadın eğitim kurumları ve kreşler ile sosyal altyapı projelerimizi daha da arttırarak, hız vereceğiz. Elimizden gelen her fırsatı ve bulacağımız her kaynağı kullanarak, şehrimizin altını metro ağlarıyla örmeye devam edeceğiz.”
“UMUT EDİYORUM Kİ; HİÇBİR FAYDA SAĞLAMADIĞI BU SEÇİMLERLE İYİCE ANLAŞILAN BAZI ENGELLEME ÇABALARI DA ARTIK SON BULUR”
“Umut ediyorum ki; hiçbir fayda sağlamadığı bu seçimlerle iyice anlaşılan bazı engelleme çabaları da artık son bulur. Bugün, kıymetli İstanbul Meclisi'nde tekrar etmek isterim ki; başta Beylikdüzü-Sefaköy raylı sistemi olmak üzere, artık bekleyen tüm imzalarımızı lütfen atınız. Atınız ki, biz de hızlıca şehir olarak işlerimize odaklanalım. İstanbul'un çevre, ulaşım ve trafik sorunlarını hızlıca hep birlikte çözelim. Bu yeni dönemde sırt sırta verebilirsek, şehrimizin her ilçesinde yaşam kalitesini kat kat arttırabiliriz. Aramızda çok deneyimli, tecrübeli üyeler olduğu gibi, halk iradesini İBB Meclisi'nde ilk kez temsil edecek üyelerimiz de var. Her birine bu ilk dönemlerinde, en yüksek duygularımla başarılar diliyorum. İstanbullular bizden, icraatçı ve halkçı bir belediyecilik yapmamızı bekliyorlar. Bu şehirde yaşayan 16 milyon hemşehrimizin kahir ekseriyeti, siyasi rekabetin; demokrasi, hukuk, ahlak ve nezaket sınırları içerisinde yapılmasını talep ediyorlar.”
“GEÇMİŞE TAKILIP KALMADAN HAREKET EDECEĞİZ”
“Hatırlatmak isterim ki; net olarak hepimiz, milletçe, bir bireyi bile dışarıda kalmadan, aynı gemideyiz. Ülkemizin etrafı, uluslararası sorunların adeta merkezi haline dönmüştür. Ulusal güvenlikle ilgili daha büyük riskler içeren bir ateş çemberiyken, hiçbirimizin particilik yapma lüksü olamaz. Yapmamalıyız. Uzun yıllar, inatla uygulanan yanlış ekonomik politikalar nedeniyle, millet, her geçen gün fakirleşirken, bu milletin evlatları, işsizlik ve gelecek kaygısı nedeniyle kendi ana vatanından umudunu kaybederken, particilik yapma lüksümüz olmaz, olamaz. Yapmamalıyız. Bu kadim şehir, her geçen gün geleceği aşikar olan deprem riskine yaklaşırken particilik yapamayız, yapmamalıyız. O yüzden geçmişe takılıp kalmadan, siyasetin her koşulda müzakere ve uzlaşı sanatı olduğunu bilerek hareket edeceğiz. Hep beraber de öyle yapmalıyız.”
“GELİN; 31 MART'I DEMOKRASİYLE TAÇLANDIRALIM”
“Bu kürsüden, hangi partiden olursa olsun, seçilen tüm yeni meclis üyelerimize, belediye başkanlarımıza, hükümetimize çağrıda bulunuyorum. Gelin; el birliğiyle, İstanbul'umuzu ve ülkemizi güzel ve müreffeh günlere hep birlikte taşıyalım. Bunu, hep birlikte yapalım. Gelin; 31 Mart'ı demokrasiyle taçlandıralım. Gelin; bu sonucu hukuk devletimizi yeniden tesis etmek için gerekli, en üst seviyede sinerjiye dönüştürelim. Gelin; hukuk devletini, demokrasimizi ve kardeşlik iklimimizi yeniden en güçlü biçimde tesis edelim. Gelin; akılcı, samimi, şeffaf ve hesap verebilir politikalarla, ekonomimizin ayağa kalkmasına hep birlikte el verelim. Gelin; el birliğiyle ülkemizi, İstanbul'umuzu en güçlü şekilde depreme hazırlayalım. Unutmayalım; İstanbul'daki yatırımlar ve hizmetler hepimizin, İstanbul'da harcanan her kuruş, bütün milletimize aittir, milletimizin parasıdır. İstanbul'un her projesi, bir partinin değil, milletimizin projeleridir. Gelin; 31 Mart’ı, güçlü bir şekilde her birimizin ders çıkarttığı bir milat olarak görelim. Şehrimizin ve ülkemizin kazanacağı, kaybedenin olmadığı bir dönüm noktasına çevirme şansını hep birlikte kullanalım.”
“BİZİ HEYECANLANDIRAN VE SEVİNDİREN GELİŞMELER GİBİ, İÇİMİZİ YAKAN OLAYLARI DA ÇOK KISA ZAMAN ÖNCE YAŞADIK”
“Kısa süre önce 2027 Avrupa Oyunları’nın İstanbul’da yapılması adına çok önemli bir ev sahipliği protokolüne imza attık. Bu uluslararası organizasyonu almak belediyemiz, spor camiamız, devletimiz ve milletimizin ortak başarısıdır. Elele omuz omuza vererek tüm Avrupa ve dünya spor kamuoyuna İstanbul’un başarısını en güzel şekilde göstermek adına sabırsızlanıyorum. Gelecek hafta kutlayacağımız, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımız için de yüksek heyecan ve mutluluk duyuyorum. Dünyanın çok sayıda ülkesinden İstanbul’umuza gelecek olan kafilelerle çocuk bayramımızı tüm İstanbul’da büyük bir coşku ve gururla kutlayacağız. Bizi heyecanlandıran ve sevindiren gelişmeler gibi, ne yazık ki içimizi yakan üzücü olayları da çok kısa zaman önce yaşadık. Erzincan’daki maden faciasından, İstanbul’daki yangın faciasına kadar bu olaylarda yaşamını yitiren yurttaşlarımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum. İnsan canını ilgilendiren her konuda yetkili makamların titizlikle ama başta adaletle incelemelerini yapmasını elbette temenni ediyorum.”
“NEDEN ADALET VURGUSU YAPIYORUM?”
“Neden adalet vurgusu yaptığımı da sizlerle paylaşmak isterim. Yıllar boyunca, Soma faciasından Pamukova'ya ve benim de çok sevdiğim insanları kaybettiğimiz Çorlu tren faciasına kadar, pek çok olay süreç içerisinde ortadadır. Yıllar geçmesine rağmen, mahkemeleri sürüyor. Kazalar ve facialar, eğer ihmal üzerinden gerçekleşmişse, sorumlusu ya da partisine bakılmadan cezası verilmelidir. Gereği yapılmalıdır. Bu gereklilik, iktidar partisi mensupları için neyse, benim partim Cumhuriyet Halk Partisi mensupları için de aynı şekilde uygulanmalıdır ve eşit olmalıdır. Adalet, herkesi eşitler. Eşitlemelidir. Ne yazık ki bu saydığım, az önce bahsi geçen işlerde, yıllardır mahkemelerde birileri korunurken, Antalya'da yaşanan -hayatını kaybeden vatandaşımıza rahmet diliyorum- kazada Kepez Belediye Başkanımızın hızla tutuklanması, akıl ve vicdanlarda soru işareti bırakmıştır. Bunun nedeni, adaletin adamına göre tecelli etmiş olması, duygusunu yaratmıştır. Bu durumun gözetilmesinin önemli olduğunu, buradan duyurmak isterim. Kamuoyuna, bu anlamda bir vicdan çağrısı yapmak isterim. Bu vesileyle bir daha böyle üzücü olayları tekrar etmemesini elbette Allah’tan niyaz ediyorum.”
“İSTANBUL'DA, ÇOK GÜÇLÜ VE YENİ BİR DÖNEMİN EŞİĞİNDEYİZ”
“İstanbul'da, çok güçlü ve yeni bir dönemin eşiğindeyiz. Bugünden itibaren birlikte atacağımız her doğru adım, İstanbul'umuzu çok daha güzel günlere, çok daha hızlı bir şekilde taşıyacaktır. Hep birlikte, uzlaşıyla atacağımız her doğru adım, şehrimizin ve ülkemizin bütünlüğünü, kardeşliğini pekiştirecektir. İstanbul'umuzun hem Ortadoğu hem de Balkan coğrafyası için çok önemli bir merkez, örnek bir coğrafya olduğu, net olarak ortadadır. Bu bilinçle, hep birlikte hareket etmeliyiz. İstanbul'un aynı zamanda insanlık için de çok önemli ve değerli bir merkez olduğunu, herkesin İstanbul’a bu gözle baktığını da hatırlatmak isterim. Bu bilinçle, başta Gazze’de sürmekte olan insanlık dramının bir an evvel sona ermesini temenni ediyor, İstanbul'un kalbinin bütün dünyada, bütün mazlumlarla attığını buradan belirtmek ve duyurmak istiyorum. Bölgemizde, ne yazık ki artmakta olan gerilimlerin ve çatışma ortamının bir an evvel bitmesini de temenni ediyorum. 16 milyon hemşehrimizin ve 86 milyon vatandaşımızın gözleri önünde sergileyeceğimiz demokrasi düzeyiyle, herkes için örnek ve umut olmayı başarabiliriz. Hep birlikte İstanbul'a, gerçekten şiir gibi, rüya gibi bir 5 yılı daha yaşatabiliriz. İstanbulluların gönlünde çok müstesna bir yere, hep birlikte sahip olabiliriz. Bu umut ve heyecanla sizleri sevgiyle, saygıyla selamlıyorum.”
İmamoğlu’nun ardından sırasıyla; MHP adına Orkun Ayhan, AK Parti adına Zeynel Abidin Okul ve CHP adına Ülkü Sakalar birer konuşma yaptı.