İbrahim ÇOBAN


İslam güncellenir mi?


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, son dönemde kamuoyunda tepkilere neden olan fetvaları veren sözde hocalara tepki göstererek, “İslam’ın güncellenmesinin gerektiğini bilmeyecek kadar da aciz bunlar”dediği için kızılca kıyamet koptu.

Din adına bir yığın safsata üretenlerin olduğu günümüzde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yaptığıçıkış çok önemlidir ve bu çıkışa başta samimi iman sahipleri başta olmak üzere, herkesin destek olması gerekiyor.

Bu konuda yapacağımız analize, “İslam dini güncellenir mi?”sorusuna cevap vererek başlayalım.

Evet, İslam dini güncellenir ve bu güncellemeler sayesinde de her çağa hitap eder.

Kur’anı-I Kerim insanlığa rehber olarak indirilen ilahi bir mesajdır ve ilk geldiği haliyle bugüne kadar bizzat Allah tarafından korunmaktadır ve Kıyamet’e kadar da korunacaktır.

Bunu nereden mi biliyoruz?

Yüce Allah 15. Sure (Hicr) 9. Ayette bizzat söylediği için biliyoruz.

Ayetin meali şöyle:

“Kimsenin kuşkusu olmasın ki, bu uyarıcı/hatırlatıcı mesajı, ayet ayet Biz indirdik: ve yine kimsenin kuşkusu olmasın ki, [bütün tahriflerden] onu yine biz koruyacağız.”

Malum, son dönemde sapık düşünceleri ile toplumun kafasını bulandıran, bir yığın sözde hoca çıktı ortaya ve bu sözde hocalar verdikleri abuk subuk vaazlar ile kafa bulandırıyorlar.

En çok açıklama yaptıkları konu ise cinsel konular, yani işi gücü bırakıp kafayı sekse takmışlar.

Öz kızına cinsel istek duymanın normal olduğunu, badeleme denen oral seksin dinde yeri olduğunu, yataktan veya yorgandan tahrik olunabileceğini, kız çocuklarının 6 yaşındaevlendirileceğini, ölen karısı ile 6 saat içinde ilişkiye girilebileceğini söylüyorlar.

Bu sapık düşüncelerine de, önce Kur’an ayetlerini kafalarına göre yorumlayıp delil üretiyorlar, buna kendi fıtratlarına göre verilmiş olan fetvaları da ekleyerek vaazlar veriyorlar.

Neyse ki, Cumhurbaşkanı Erdoğan bu sapıklara gereken tepkiyi gösterdi ve Diyanet İşleri Başkanlığı’nı bu sapıklara karşı harekete geçmesi gerektiğini söyledi.

Ne var ki, cahillikten beslenen kesimlerin de hedef tahtasına oturuverdi.

Bu tepkileri gösteren cahilleri bir nebze de olsa anlıyorum da, kendini aydınlar zümresinden CHP Grup Başkan Vekili Engin Altay’ın, “Allah’ın ayetlerini sorgulamak Cumhurbaşkanı’nın işi değil, Erdoğan’ın işi değil. Uyarmak benim işim değil, ayetler sorgulanamaz. Ayetleri sorgulamak kulların işi değil”açıklamasını anlamam mümkün değil.

Yukarı da İslam güncellenebilir diye yazmıştım, şimdi neden güncellenebileceğini açıklayayım.

Kur’an-I Kerim’de, “Muhkem” diye tabir edilen ve kesin hüküm içeren ayetler olduğu gibi “Müteşabih” olarak tabir edilen çok anlamlı ayetlerde vardır ve sayıları muhkem ayetlerin iki katıdır.

İşte İslam dinini çağlar üstü yapan da bu ayetlerdir.

Muhkem ayetler, “ilahî kelâmın özü” olarak tanımlanmıştır. Çünkü bunlar, mesajın temelini teşkil eden ana ilkeleri ve özellikle ahlaki ve sosyal öğretileri kapsar.

Müteşabih ayetler ise, muhkem ayetlere sadık kalmak şartı ile yaşanılan topluma, geçen zamana göre göre yorumlanabilirler.

Bu ifademe kanıtım da 3. Sure (Ali-İmran) 7. Ayettir.

Şöyledir söz ettiğim ayet:

“İlahi kelamın (Kur’an’ın)  özü olan muhkem (açık ve kesin hükümlü) mesajlar ile müteşabih (çok anlamlı)  mesajları kapsayan bu ilahi kelamı sana bahşeden O’dur (Allah’tır). Kalpleri hakikatten sapmaya meyilli olanlar, sırf kafaları karıştırmak ve ona(Kur’an’a) keyfi)anlamlar yüklemek amacıyla ilahi kelamın müteşabih olarak ifade edilen kısmına uyarlar; oysa Allah’tan başka kimse onun(müteşabih ayetlerin) kesin anlamını bilemez. Bu yüzden, bilgide derinleşenler şöyle derler: “Biz ona inanırız: (ilahi kelamın) tümü Rabbimizdendir; derin kavrayış sahipleri dışında kimse bundan ders almasa da.”

Bu ayeti okuduktan sonra, birileri ısrarla Müteşabih ayetlerden yola çıkarak hayal dünyalarında Kur’ani hüküm üreterek, topluma “Din budur” diye dayatmaya devam ederse vay haline.

Mesela, Talak Suresi’nin 4. Ayet’ini okuyup, Arapça gramerinden habersiz olarak yanlış anlayıp, “Kız çocukları 6 yaşında da evlendirilebilir” sonucuna varamazsınız.

Birileri geçmişte bu sonuca vardıysa bu bilgi güncellenmesi gerekir.

Yahu sizin kızınız ve torununuz yok mu?

En az 17 yaşında evlendiği halde, Hazreti Aişe’nin 9 yaşında evlendiği yalanına ne demeli?

Yerimiz bittiği için, bu konuyu da sonra yazalım.