Sakarya Büyükşehir Belediyesi’nin kültür takvimi kapsamında düzenlenen “Türk Sinema Tarihinde Sakarya” başlıklı panelde, Sakaryalı gazeteci ve sinema yazarı Burçak Evren ile akademisyen Dr. M. Alper Cantimer sinema tarihine Sakarya merkezli bir bakış sundu.
SAKARYA (İGFA) - Sakarya Büyükşehir Belediyesi, şehrin kültürel mirasını yaşatmaya yönelik söyleşi ve etkinlikler düzenliyor.
Burçak Evren’in sinema yolculuğu
Son olarak Mayıs kültür etkinlikleri kapsamında gerçekleştirilen “Türk Sinema Tarihinde Sakarya” konulu programda Sakaryalı ünlü gazeteci ve sinema yazarı Burçak Evren, Ofis Sanat Merkezi’nde sanatseverler ile bir araya geldi.
Moderatörlüğünü Dr. M. Alper Cantimer’in üstlendiği panelde Burçak Evren, çocukluk ve gençlik yıllarının geçtiği Adapazarı’nın kendi sinema yolculuğundaki belirleyici etkilerine değinerek hatıralarını anlattı.
Adapazarı sinema merakımı mesleğe dönüştürdü
Sinema tarihi üzerine çalışma yapmasındaki en büyük etken Adapazarı’nın kendisi diyerek söze başlayan Burçak Evren, “Adapazarı’nın bu konuda bana çok büyük katkıları var, bunu her zaman söylüyorum. Bana başka seçenek bırakmadı. Hukuk ve arkeoloji eğitimi aldım, gazeteciliği sürdürüyorum ama esas mesleğim sinema yazarlığı, eleştirmenliği ve tarihçiliği oldu. O yüzden sinemaya, Adapazarı’nda başladığımı ifade edebilirim. İlk bilgilerimi, hatta en değerli sinema bilgilerini burada edindim. Beni sinema tarihine yönlendiren yolun taşları bu şehirde döşendi. Burada yaşadığım ilk sinema deneyimleri, izlediğim filmler, hissettiğim heyecanlar, beni bu alana bağlayan temel duyguyu oluşturdu” dedi.
Sinemaya gitmek hayatın bir parçasıydı
Çocukluk yıllarında Adapazarı’nda sinema salonlarının sosyal yaşam üzerindeki etkisini detaylarıyla aktaran Burçak Evren, “Yeni Sinema, Melek Sineması, Saray ve Atlas sinemalarının yazlık bölümleri vardı. Melek Sineması Çark Caddesi’nin başında devasa büyüklükteydi. Yaz geceleri, sinemanın içindeki sesler kadar sokaklardan gelen çekirdek çıtırtıları da hatıramda yer etti. O günlerde sinemaya gitmek sadece film izlemek değil, Adapazarı’nda hayatın bir parçasıydı” dedi.
Program soru-cevap kısmından sonra hatıra fotoğraflarının çekilmesi ile sonlandı.
