ABD’nin Irak’a işgal etmesinin nedeninin, bölgeyi istikrarsızlaştırıp Ortadoğu’da hüküm sürmek olduğunu artık sağır sultan bile biliyor.
ABD’nin başını çektiği Emperyalist güçler, demokrasi götürme kılıfı ile Irak’ı istedikleri gibi parçaladılar.
Bu güçler şimdi de, Suriye’nin parçalanmasını istiyorlar.
Kabul, bu kez ABD Irak’ta olduğu gibi Suriye’ye doğrudan müdahale etmedi.
Ne var ki, yıllardır süren iç savaşı körüklediği ve Irak’tan başlayıp sınırlarımıza yakın bir bölgeden Akdeniz’e inen bir uydu devlet kurulması için çalıştığı bir gerçektir.
ABD, her ne kadar Suriye’de doğrudan sahada olmasa da bölgedeki terör gruplarını DEAÅ ile mücadele ediyor kılıfı ile silahlandırıyor.
Söz ettiğim terör örgütü de PKK’dır.
Ama PKK burada kılık değiştirerek PYD ve YPG postuna büründü.
Åunu da belirtelim.
Bu gelişmeler aslında bütün dünyayı ilgilendiriyor.
Ancak, Türkiye’yi daha yakından ilgilendiriyor.
Çünkü sınırlarımıza yakın bir bölgede gerçekleşiyor tüm bunlar.
Malum Ortadoğu’nun enerji kaynakları oldukça zengindir ve bu enerjide batı ülkeleri tarafından kullanılmaktadır.
Söz ettiğimiz enerjinin batı ülkelerine Türkiye üzerinden gidiyor.
Bu da, Türkiye’yi dünyanın en önemli ülkelerinden biri haline getiriyor.
İşte Irak’ta başlayıp, Suriye’nin de içine katıldığı sinsi plan Türkiye’yi bu avantajlı konumdan çıkarmaktan içindir.
Nasıl mı?
Anlatalım.
Bazı sinsi güçler, Afrin’de yerleşik durumda olan PKK’yı PYD ve YPG kılığına sokarak, Irak’ın kuzeyinden başlayıp Suriye’nin kuzeyiyle devam eden yoldan Akdeniz’e ulaştırmak için uğraşıyorlar.
Bunu yaparak, Türkiye’nin sahip olduğu avantajı son vermek istiyorlar.
Irak’ın petrolünü ve doğalgazını bu koridordan Akdeniz’e indirmek istiyorlar.
Çünkü PKK’nın Afrin’in güneyinden Akdeniz’e açılmasını içeren kuzey koridoru petrol-doğalgaz yani enerji transferi için çok önemli.
Bu kadarla kalmıyor.
PKK’ya yapılacak askeri desteğin sadece havadan değil denizden de yapılabilmesinin önü açılacak.
Hatta açılan güzergâh, insan kaçakçılığı da dâhil her türlü kaçakçılık için de kullanılacak.
Afrin, bu sinsi planın olmazsa olmaz noktasıdır.
Türkiye geçen yıl Fırat Kalkanı Operasyonu ile Azez-Cerablus’u kontrol altına alınca, Afrin’in diğer PKK işgalindeki bölgelerle birleştirilip, terör yolunun oluşmasını engellemişti.
Sinsi planı yapanlar, bu günlerde Afrin’i ele geçirmek için bu yüzden uğraşıyorlar.
Tüm bunları anlatmamın nedenine geleyim şimdi de.
Maalesef içimizdeki bazı kesimler olan biteni doğru yorumlayamıyorlar.
Sağda solda, Türkiye’nin bölgede yaptığı askeri operasyonlar aleyhinde konuşuyorlar.
“Suriye’de işimiz ne?” diye soruyorlar.
Bu soruya cevap vereyim.
Türkiye, şu an böyle bir oluşuma karşı mücadele veriyor.
