İslam dini karmaşık değildir.
Kur’an-ı Kerim’i, herkesin anlayabileceği sadelikte indirmiştir.
Özellikle, kesin anlamlı (Muhkem) olan ayetlerde yoruma gerek kalmaz.
Her çağa uygun olması için, çok anlamlı olarak indirdiği ayetlerde de çelişki yoktur.
Bu ayetleri yorumlarken yapmamız gereken;
Kesin anlamlı ayetlerle çelişkili sonuç çıkarmamak ve Peygamber Efendimizin (S.A.V) yaptığı yorumlara dikkat etmektir.
İşte dini anlamak bu kadar basittir.
Elbette Kur’an-ı Kerim Arapçadır.
Herkes Arapça bilmediğine göre ne yapılacak?
Yapılacak iş kolay aslında.
Devletimiz bu alanda güvenilir din adamları yetiştirecek.
Yıllarca bu yapılmadı.
Haliyle birileri ortaya çıktı bu alanı doldurdular.
İçlerinde iyi niyetli olanları ayrı tutuyorum.
Fakat maalesef bu alana girenlerin büyük kısmı kötü niyetliydi.
Bazıları bu işten makam ve para kazandılar.
Dinini öğrenmek isteyenleri soyup soğana çevirdiler yıllarca.
Bir kısmı da;
Devletimizin kılcal damarlarına kadar sızdılar.
Yıllarca sistematik şekilde içimize adamlarını ve ajanlarını yerleştirdiler.
Bunu yapan FETÖ isimli örgüt, 15 Temmuz’da açığa çıktı.
Åimdi kısmen deşifre oldular.
Ama tam anlamıyla temizlendiği söylenemez.
Daha da vahimi;
Sadece FETÖ değil, başka yapılar da var devletimizin içinde.
Uygun zemin bulduklarında harekete geçmek için bir anlamda kuluçkaya yattılar.
Peki, bu illegal yapılarla mücadele etmek mümkün değil mi?
Elbette mümkün.
Nasıl mı?
Öncelikle bireyler olarak bize düşen sorumluklar var.
Bize düşen sorumluluk;
Din bezirgânlarından uzak durmaktır.
Bezirgân terimini;
Sözlükteki karşılığı olan “tüccar” anlamında kullanmadım.
Mecazi karşılığı olan, “Mesleğini sadece kazanç için kullanan kimse” anlamında kullandım.
Devletimize düşen sorumluklarda var.
Bireylerin dinini güvenilir kimselerden öğrenmesi için gerekli olan din adamlarını yetiştirmek ve din bezirgânlarını toplumdan temizlemektir.
Özetle;
Birileri çıkarları için Allah'ın ayetlerini az bir paraya satmaya kalkıyor.
Uyanık olalım.
