İbrahim ÇOBAN


Gelin bugün sağlam muhasebe yapalım - 1 Ocak 2019


Yaşadığımız hayatın bir yılını daha geride bıraktık.

Böyle zaman dilimlerinde, geçmişin sağlam bir muhasebesini yapmak kalan ömrümüzün daha verimli olması açısından iyidir.

Hatalarımızı gözden geçirmek, yeni ve doğru kararlar almak, hayatımızda tertemiz sayfalar açmak için bulunmaz bir fırsattır.

Yoksa “Yeni yıla girdik, oh ne güzel” demekle olmuyor.

Kaldı ki, yeni bir yıla girmek aslında koca bir yılı geride bırakmaktır.

Yani, ömrümüzden bir yıl eksiltmek demektir.

Şu bir gerçek ki, her canlı ölümü tadacak, yani ecel hepimizin kapısını çalacak.

Aslında inananlar için ölüm bir son değil, tam tersine yeni ve sonsuz bir hayatın başlangıcıdır.

Öldüğümüzde, bizi bekleyen farklı boyutta geçeceğiz ve sonsuz bir hayatımız olacak.

Buna inanmayanlar da var, benim ise onlar için söyleyecek fazla sözüm yok.

“Kendileri bilir” der geçerim.

Şunu unutmayalım; öldüğümüzde her şey geride kalacak.

İşte bu yüzden, elimizdeki ömür sermayesini iyi kullanmalıyız.

Henüz fırsatımız varken; hem gideceğimiz ebedi hayat için hazırlık yapmalı hem de bu dünyaya kalanların bizi hayırla ve iyiliklerimizle anmaları için çalışmalıyız.

Zira zaman su gibi akıyor ve her geçen gün ömür sermayemiz azalıyor.

Geçen her saniye; bizi gençliğimizden uzaklaştırıp, olgunluğa ve hatta yaşlılığa bir adım daha yaklaştırıyor.

Ne zaman, nerede ve nasıl karşımıza çıkacağını bilemediğimiz o malum sona, yani ölüm ve hesap gününe doğru ilerliyoruz.

Miladi takvimin ilk gününde herkese bir önerim; kendimize şu soruları yöneltmemizdir:

Hayatımızın merkezine neleri yerleştirdik?

Gücümüz, bilgimiz, emeğimiz, aklımız, tecrübemiz; insani ve ahlâki değerleri mi yüceltiyor, arzularımızı ve şahsi beklentilerimizi mi karşılıyor?

Gönlümüzde; merhamet, adalet, tevazu ve hikmete mi yer verdik yoksa kibir, riya, cimrilik ve haset hastalıklarına mı kapıldık?

Elimizi, kötülüklerden çekebildik mi?

Dilimizi, kem sözlere kapatabildik mi?

Zihnimizi, kötü düşüncelerden arındırabildik mi?

Kalbimizi, güzelliklerle doldurabildik mi?

Anne babamızın, eşimizin, çocuklarımızın haklarını koruyabildik mi?

En son hangi yetimin başını okşadık?

Hangi komşumuzun, halini hatırını sorduk?

Hangi yaşlının, gönlünü aldık?

Hangi yoksulun, ihtiyacını giderdik?

Bugün şöyle bir karar vermeye dersiniz?

Ömrümüzün kalan kısmını; Allah´ın rızasına uygun iyi ve güzel işlerle donatalım.

İnsan olmanın şerefli sorumluluğunu, emaneti yüklenmenin ağırlığını ve kesin olan hesap gününün yakınlığını hiç unutmayalım.

Zamanımızı boşa harcamayalım.

Boş ve yararsız işlerden uzak duralım.

Hata ve yanlışlarımızdan dönelim.