İhsan BALAKUŞ


ÖZÜR DİLERİM


ÖZÜR DİLERİM 

        Özür dilemek bana kaldı. 4 yıldır devam eden beylik hanı inşaatı ve çevresindeki düzenlemeler.

Beylik hanı restorasyonu olması gerekenden çok güzel oldu. Bu arada bazı dikkatimi çeken noktalar var ama o kadar kusur görme sekte olur. Yapılan güzel çalışmalar yok mu, var ama şekillendikçe ve devam ettikçe uygulamalar ve yapılanlar beni ve İnegöl halkını da üzen duruma doğru hızlı bir şekilde ilerlemektedir.

Han için başlanan çalışmalar tam 4 yıl oldu. Bu kadar süre içerisinde,  hanın restorasyon çalışmasının bitmemesi manidardır. Gelişen, çağ atlayan Türkiye´de  1 yılda iki kıtayı birbirine bağlayan köprüler yapılırken han inşaatı neden bitmez hayret verecek bir durum, idarecilerimizin verecek cevapları vardır. Fakat kim ne derse desin maalesef tatmin etmiyor.
İşe bak, yapılana bak, zamana bak sonuç mu büyük bir hüsran.

En önemli sıkıntılardan biri olan ve 1 yıldan  uzun süredir devam eden uzun  sokaktan kent müzesine giden yol kapalı ve bu çile insanları bezdiriyor. Asırlık Çay Bahçesi ile başlayan düzenleme yarım vaziyette beklemede. 
Birde asıl olan tarihi mekanın yanına yapılan çay ocağı ve tuvalet inşaatı,  modern tarzda yapılması tam bir fiyasko.
 İkinci aşama yoğurt pazarı tarafındaki bahçe uygulaması orda da  uygulama yine bilindik bir şekilde yarım yamalak bekliyor. 
Ayrıca zemine uygulanan beton ile ağaçların nefes almakta zorlanacağı da muhakkaktır. 
Asıl olan çalışma Cami yanındaki uygulama.
Yeşile değer veren, meydan çalışmasına özen gösteren bir siyasi partinin mensuplarına yakışmayan bir uygulamadır.  Bahçenin tam ortasına yapımı devam eden tuvalet için yapılan bina uygulaması temelde.  Ama temeline baktığımızda ne kadar büyük bir alan zapt edeceğini anlamamak mümkün değil İnegöl halkının nefes aldığı çınarların gölgesinde serinlediği bahçe ne hale gelecek kim bilir.

Son olarak ta camii bahçesindeki zemin uygulaması, ağaçların nefes alması için rahmetli başkanımız Hikmet Şahin´in yaptığı parke taş zemini sökülerek beton dökülüyor.  İncecik borular ile mazgal  uygulaması yapılması ve bu sayede  ağaçların nefes alması sağlanmaya çalışılmış. Bu arada bunlar hep uygulanırken ağaçların köklerinin kopartılarak çözüm bulunması ise içler acısı.

Son olarak nefes alınan gölgesinde serinlediğimiz mekanlar bitmek bilmeyen  çalışmalar  ve yapılacak tuvaletler ile daralan alanlara  dönüşmektedir.

Ve ecdat yadigarı mekan yok oluyor zemine uygulanan beton ile ağaçlar nefes alması bitiyor.
Bende bu yapılanlar için özür dilerim İshak Paşa´dan ve İnegöl halkından…

Allaha emanet olun.