Bugün yeni bir yıla adım attık.
2018’den en büyük beklentimiz,
Dünyada akan kan ve gözyaşının durması olacak haliyle.
İnsanlar nedense, bu dünyada kalıcı olacaklarını düşünüyorlar.
Doymak bilmeyen bir hırsla,
Her şeyin sahibi olabileceklerini zannederek tüketiyorlar kısacık ömürlerini.
Gün gelip elden ayaktan düşenler bile anlamıyorlar, çabalarının boşa olduğunu.
Muhtemeldir ki,
Azrail A.S’yi karşılarında görenler gerçeği görüyordur.
Lakin bu durumda da, iş işten çoktan geçmiştir.
Diyeceğim o dur ki,
Misafir olduğumuz şu dünya için kimsenin kalbini kırmayalım,
Mazlumun kanını akıtmayıp, gözyaşını dökmeyelim.
Nihayetinde, makamlar, mal mülk, güç kalıcı olmuyor.
Her biri, bizi en emin olduğumuz anda terk ediveriyor.
2017 yılına dönüp baktığımda,
Maalesef dünyanın içler acısı bir halde olduğunu görüyorum.
Yaşlı dünyamızın her köşesinden, mazlumların acı feryatları yükseldi yıl boyunca.
Egemenler güçlerini koruyabilmek için her yeri yakıp yıktılar.
Savaşlar, terör eylemleri ile nice mazlumlar katledildi.
Akan gözyaşları sel oldu.
Bugün yeni bir yıla girdik.
İhtiraslı egemenler, bu yıl da yaptıklarından geri durmayacaklar.
Güçlerini pekiştirmek için yine üzecekler mazlumları.
Ama umutsuzluk bize yakışmaz.
Daha güzel bir dünyada yaşamak için, ilk yapmamız gereken umutlu olmaktır.
Sadece umut yetmeyecektir elbette.
Bu umudu gerçek yapabilmek için var gücümüzle çalışmamız gerekiyor.
İyiler birbirlerine kenetlenmeli önce.
İnancın karşısında hiçbir gücün ayakta kalamayacağını unutmalıdır.
O zaman, taze bir başlangıç yaptığımız yeni yıldan güzel şeyler dileyelim.
Bu güzelliklerin gerçek olması içinde var gücümüzle çalışalım.
Belki başaramayız ama en azından safımız belli olur.
Bizim başlattığımız iyilik mücadelesini, bizden sonra gelenler taşır daha ileriye.
Son olarak,
Yeni yılda dünyada akan kan ve gözyaşlarının durmasını,
Huzur ve barışın hâkim olmasını yürekten diliyorum.